4 Aralık 2016 Pazar

ÇAYKARA'DA BİR KAYMAKAM VE SÖZLÜ KÜLTÜR-I

ÇAYKARA'DA BİR KAYMAKAM  VE SÖZLÜ KÜLTÜR-I
Necati AĞIRALİOĞLU

Şekil-2 Bir Eski Çaykara fotoğrafı

İlkokul 3. Sınıfta okurken  bir Salı günü Eğridere’den Çaykara’ya gitmiş ve yeni ilçenin en büyük mülki amiri kaymakam Özer Türk'ü görmüştüm. O dönemde çok kalabalık olan ve adeta yürümekte zorlanılan Çaykara’nın sokaklarında Özer Türk kalabalık içinde yürürken sanki halk ilkokul öğrencileri, yanlarında yürüyen kaymakam ise onların öğretmeni gibi göründü bana (Şekil-1) . Kaymakam 190 cm boyunda cüsseli ve gerçekten heybetli bir insan. Kaymakamdan etkilendim. Eve geldiğimde kaymakamı gördüğümü ve büyüyünce kaymakam olacağımı annemlere söyledim.
Mayıs ayında Kaymakam Özer Türk, kır atı ile bizim Kukula suyundaki komlara çıkageldi. O yıllarda Çaykara birkaç yıllık yeni ilçe. Hiçbir köyünde, hatta ilçe merkezinde bile elektrik yok. Hiçbir köyünde araba yolu yok (Şekil-2). Kaymakamlığın tek ulaşım aracı at. 1400 metre kotundaki bulunduğumuz yere çok yakın bir çayır için açılan meni müdahale davasında kaymakam keşfe geldi. Buranın yolları bozuk ve çok eğimli. Kaymakam keşif için 100 metre mesafedeki düzlüğe gidince atın etrafında toplanan biz çocuklar atı ve bakıcısını seyre daldık. At çok iyi bakılmış, Fransızca eğitilmiş, viy ( evet) gibi komutlarla yönetiliyor ve bakıcısı tarafından kesme şekerle besleniyordu. Biz çocukların o yıllarda şekere erişmesi pek kolay değil. Bu durumu hayretle seyrediyoruz. Hatta evlerimize ayda 1-2 kilo kesme şeker zor  alınabilmektedir. 



Şekil-1 1955-1956 yıllarında Çaykara’da Kaymakam olan Özer Türk

1955 yılında İlkokul 4. Sınıfa geçtim. Evimizden babam ve üç amcam iş tutma veya askerlik dolayısıyla bölge dışında bulunduklarından bir önceki yaz koyunları ben güttüm. Kışın koyunlara köyde yengemler bakıyor. Köy okulları tatile girmiş ve komlara çıktık. Bu dönemde sürümde 23 büyük koyun, 14 kuzum var. Ayrıca Toros isminde kocaman bir çoban köpeğim var. O kaymakamdan o kadar etkilendim ki beyaz yüzlü, beyaz yünlü uzun bacaklı en güzel kuzuma kaymakam adını verdim.

1960 yılının yazında, Van’ın Özalp İlçesinde ilkokul binası inşaatı müteahhitliği alan amcamlar ve akrabalarım oraya çalışmaya giderler. Orada görevli olan Kaymakam Özer Türk, bizimkilerin Çaykaralı olduğunu duyunca onları yanına çağırmış. Çaykara insanının sözlü kültürünün ne kadar yüksek olduğunu belirterek Çaykaralı insanları övmüş. Çaykaralıların hazır cevap söz ustalıklarından, anında türkü (şarkı) söylemelerinden çok etkilendiğini beyan etmiş. Kaymakam çok doğru bir tespitte bulunmuştur. Bir bölgeye dışarıdan gelen bir insanın farklılıkları fark etmesi ve anlaması içinde yaşayan insanlara göre daha kolaydır. (Yazı devamı edecek).