ÇAYKARA’DA
RUS İŞGALİ VE BİR KESİT
Necati
Ağıralioğlu
GİRİŞ
TRABZON VE HAVALİSİNİN
İŞGALİ
TÜRK ORDUSUNUN KARŞI
SALDIRISI VE 23 HAZİRAN 1916
ÇAYKARA’DA RUS
İŞGALİNDEN BİR KESİT
SONUÇ
GİRİŞ
Her
yıl 23 Haziran günü Sultanmurat Şehitliğinde şehitleri anmak için Trabzon
Valiliği tarafından bir devlet töreni düzenlenir. Bu dönemle ilgili bazı
olayları tarih şuuru açısından hafızalarda taze tutmak için bu yazı
hazırlanmıştır. Önce 1. Cihan Harbinde Türkiye ile ilgili önemli olayların
başlıkları kronolojik olarak çıkarılmış ve Tablo-1’de
gösterilmiştir.
Tablo -1 1. Cihan
Harbinde Türkiye ile ilgili önemli olayların kronolojik sırası
28
Haziran 1914 Saraybosna Suikastı
28
Temmuz 1914 Avusturya-Macaristan,
Sırbistan'a savaş açtı.
1
Ağustos 1914 Almanya Rusya'ya
savaş açtı.
Türkiye genel seferberlik ilan etti.
Almanya Fransa'ya savaş açtı.
İngiltere Almanya'ya savaş açtı.
Avusturya-Macaristan Rusya'ya savaş açtı.
Goeben ve Breslau gemileri Çanakkale'de.
Japonya Almanya'ya savaş açtı.
1
Kasım 1914 Rusya Türkiye'ye savaş açtı.
İngiliz-Fransız donanmasının Çanakkale'nin dış tabyalarını bombardımanları.
Fransa ve İngiltere Türkiye'ye savaş açtı.
Cihad-ı Ekber ilanı. Rus donanmasının
Trabzon'u bombardımanı.
İngilizler’ in Basra'yı almaları.
2
Aralık 1914
Sarıkamış harekâtının başlaması.
28
Ocak 1915
İngilizler ‘in Çanakkale'yi geçme
kararı.
3
Şubat 1915
Birinci Kanal Harekâtı.
18
Mart 1915
Fransız ve İngilizler ‘in Çanakkale'ye
yaptıkları deniz saldırısının başarısızlığı.
22
Nisan 1915 Müttefikler
‘in Gelibolu'ya çıkarma yapmaları.
2
Mayıs 1915
Van'ın Rus ve Ermeniler tarafından
işgali.
5
Ağustos İtalya'nın Türkiye'ye savaş açması.
18
Nisan 1916
Rusların Trabzon'u alması. İngilizler ‘in Kut ül-Amere'de teslim
olmaları.
2
Haziran 1916 Mekke şerifi Hüseyin'in Osmanlı devletine
karşı ayaklanması.
1
Temmuz 1916 İkinci kanal harekâtı.
27
Ağustos 1916 Türkiye'nin Romanya'ya savaş açması.
1
Şubat 1917 Türker’in Kut-ül Amare'yi kaybetmeleri.
19
Mart 1917 Rus
Çarı'nın tahtını bırakması. Çar'ın tutuklanması. Birinci Gazze savaşı.
2
Nisan 1917
İkinci Gazze savaşı.
9
Ocak 1918 Türk ordusunun Doğu Anadolu'da ilerlemeye
başlaması.
17 Şubat 1918 Akçaabat’ın kurtuluşu.
24 Şubat 1918 Trabzon'un kurtuluşu.
27 Şubat 1918 Çaykara’nın kurtuluşu.
28 Şubat 1918 Of’un kurtuluşu.
2 Mart 1918 Rize’nin kurtuluşu.
3
Mart 1918
Erzurum'un geri alınması.
12 Mart 1918 Erzurum’un kurtuluşu.
5
Nisan 1918
Van'ın geri alınması. Batum'un alınması. Kars'ın geri alınması.
18 Nisan 1918 Van’ın kurtuluşu.
12
Eylül 1918 Bakü'nün İngilizlerden geri alınması.
İngilizlerin Filistin'e genel
saldırısı. İngilizlerin Şam'ı alması.
2
Ekim 1918
İngilizlerin Halep'i alması.
Türkiye ile Mondros Mütarekesi.
|
TRABZON VE HAVALİSİNİN
İŞGALİ
Çaykara
yöresindeki ailelerden göçü sürdürebilecek erkek bulunan hanelerin çoğu Bayburt-
Kelkit güzergâhı ile batıya kaçmış, geride bazı hanelerde yaşlılar, çocuklar ve
kadınlar kalmıştı. Zaten 1914 yılında ilan edilen seferberlikle ülkedeki bütün
eli silah tutabilecek erkekler askere alınmıştı.
Trabzon
Valiliği Ordu’ya aktarılmış. Rize 9 Mart 1916’da, Of ve Çaykara ise 31 Mart
1916’da Rus birlikleri tarafından istila edilmişti. Trabzon Merkezi 18 Nisan
2016’da Rus Ordusu tarafından işgal edilmiş. Sahilden güneye doğru ilerleyen
Rus Birlikleri Çaykara köylerini kontrol altına almıştı.
Mayıs
2016’da Türk Ordusu Trabzon ve yöresini kurtarmak için güneyden Kop Cephesinden
başlayarak taarruza geçmiş, fakat başarılı olamamış ve pek çok şehit vererek geri
çekilmek zorunda kalmıştı.
TÜRK ORDUSUNUN KARŞI
SALDIRISI VE 23 HAZİRAN 1916
1916
Nisan ayında o zaman Tuğgeneral olan Fevzi Çakmak Doğu Cephesi 3 ncü Bölge
Komutanlığına atanmıştır. Kendisi Doğu Cephesinde yaşanan olayları tuttuğu
günlüklerde ayrıntılı bir şekilde yazmıştır. Daha sonra bu günlükleri ve olayların
değerlendirmelerini 686 sayfalık bir kitap haline getirmiştir (Tetik, 2010).
Türk
Ordusu, 2016 Haziran ayında Trabzon ve yöresini Rus işgalinden kurtarmak için
harekete geçmişti. Bu olayla ilgili Mareşal Fevzi Çakmak’ın “Of İstikametinde Karşı Saldırımız ”alt
başlıklı yazısı aynen aşağıya alınmıştır.
352 BÜYÜK HARPTE ŞARK CEPHESİ HAREKÂTI
|
3 ncü Ordu Komutanı Vehip Paşa’yla
Gümüşhane’de verdiğimiz karar üzerine, Bayburt’un kuzeyinde birliklerimizi
toplamaya başladık, Ruslar da aynı şekilde bir saldırıya hazırlanıyorlardı.
9 ncu Tümen 9 taburla, 13 ncü Tümen 6 taburla
Hart’ta (Aydıntepe) toplandılar.
Ben karargâhımla Hart’ın kuzeyindeki Akkoyunlu
yaylasına geldim. Ordu Komutanı Vehip Paşa da Hart’a gelmişti. Rus keşif
tayyareleri, Kop ve Tercan üzerinde uçtular.
Hart’a gelen kuvvetler, Akkoyunlu’da
toplandılar. Sahil Müfrezesinde, Hortokop ve Zanha’da ateş muharebeleri oldu.
Sabaha karşı 60 kilometrelik cephede, îpsil
(Arpaözü) - Piştokli - Kazıklı Hanları arasındaki Rus mevzilerine yapılan gece
baskınıyla taarruz
ALTINCI
KONFERANS 353
|
başladı. 29 ncu Alay 1 nci Tabur, 4 ncü Tabur ve Milo Taburu Soğanlı
Dağlarının kuzeyinden 2122 rakımlı tepedeki siperlere; 13 ncü Tümen 4 ncü Alayı
Limonsuyu Hanlarının kuzeyindeki Yurttepe’ye; 9 ncu Tümen 26 ncı Alay, Mador
Dağının güneydoğusundaki Yarımca ve Arpalı Tepelerine başarılı baskınlar
yaptılar. Kısa sürede Rus siperlerini ele geçirerek, 1000’den fazla esir
aldılar. 33 ncü Tümen Bahçecik - Salarot’a saldırdı fakat iki plaston taburu
artçılarıyla kendilerini koruyarak, Boğalı’dan Mador Dağına çıkmayı
başardılar.
Ziyaret Tepe Müfrezesi, 34 ncü Tümen, Kolaşe -
Santa - Piştokli güney sırtlarını ele geçirdi. Piştokli kilisesinde savunma yapan
plastonlar, söktürülemediler. Koleşa ve Santa’nın kuzeyinden plastonların
yaptıkları karşı taarruzlar uzaklaştırıldı. 4 ncü Alay, Sultan Murathanı’na
kadar ilerledi. Orada Rusların yaptıkları kuvvetli tahkimat karşısında 50-100 m
mesafede durmak ve siper kazmak zorunda kaldı. 9 ncu Tümen ile 33 ncü Tümen
Polot - Mador Dağlarındaki Rus kuvvetlerine karşı gece de muharebeye devam
ettiler. Burada yöre halkından Hacı Mecid’in kurduğu 40 kişilik bir gönüllü
müfrezesi' halktan çevik kişilerle, silah ve cephaneyle takviye edilerek Polot
Dağına, Karadere’nin sarp yamaçlarından, yalnız yöre halkının bildiği
patikalardan, geceleyin gönderildi. Plastonların hiç beklemedikleri noktadan
arkalarına düşen bu gönüllü müfrezesi, Rusları şaşkınlığa uğrattığı sırada,
cepheden hücuma kalkan askerlerimiz mevziye girdiler. Ruslar birçok kayıp ve
esir bırakarak kuzeye çekilmeye mecbur oldular.
Sabahleyin 9 ncu Tümen Mador’u, 33 ncü Tümen
de Polot’u işgal ettikten sonra Rusları takip ederek kuzeye doğru ilerlediler.
4 ncü Alay, Sultan Murathanı sırtlarını, topçu ateşinin korumasında ele
geçirdi. Mevzileri bombalayan topçumuz, Rusları siperlerin içine gömmüştü.
Bini aşan ölü ve bir hayli esir alınmış, dört makineli tüfek ele geçirilmişti.
Burada 11 nci ve 15 nci Plaston Taburlarıyla drujinler çok fazla
hırpalanmışlardı. 29 ncu Alaya bağlı iki tabur ile Milo Taburu, Rusları
şiddetle takip ederek, Solaklı Deresi

356 BÜYÜK HARPTE ŞARK CEPHESİ HAREKÂTI
|
boyunca Of istikametinde Hatırpazar’a (Hadipazarı) kadar ilerlediler.
Burada bir takım kuvvetimiz bir dere içinde sıkıştırdığı bir drujin (Rus)
bölüğünün tamamını esir aldı. Piştokli manastırı ele geçirilerek, Rus karşı
taarruzları uzaklaştırıldı. Bugünkü muharebelerde ve takiplerde 500 kadar esir
alındı. İki günde alınan esir sayısı 1500’e ulaşmıştı. Düşmanın kayıpları da
bu sayının iki katıydı.
Sahil bölgesinde de saldırıya geçilerek, Hızır
Nebi ile Kurutepe arasındaki Rus siperleri baskınla ele geçirildi. 18 nci Tümen
cephesine, Hortokop siperlerine karşı yapılan Rus baskınları uzaklaştırıldı.
Karşı taarruzla Hortokop’un doğusundaki Gospodyos manastırı alındı. Rus
taarruzları tamamen püskürtüldü.'
Rusları takip devam etti. 34 taburlu Liyahof
Grubunun, özellikle sol kanadı hepten bozguna uğramıştı. Bugün 33 ncü Tümene
katılan Albay Galatalı Şevket’e Hart bölge komutanlığı görevini verdim. Ruslar,
Masat ileri mevzilerine baskınlara başladılar. Sahil Müfrezesinin soluna ve
Karaabdal’a art arda baskınlar yapıldı. Hepsi püskürtüldü. Hortokop’un
doğusunda, Kınalıköprü baskını da uzaklaştırıldı. Hızır Nebi ve Hortokop
siperlerini Ruslar, sürekli bombaladılar. Grandük Nikola’ya Rusya’dan
gönderilen ve bugün gelen iki zırhlı otomobil müfrezesinden biri 5 nci
Kolorduya verildi. Kelkit muharebelerinde bu zırhlı otomobillerin hareketlerini
göreceğiz. On iki süvari bölüğü, 6 top kuvvetindeki Sibirya Kazak Tugayı, 2 nci
Türkistan Kolordusuna geri verildi. Ayrıca iki Kazak alayı da 5 nci Kolorduya
bağlandı. Erzurum’da Ordu ihtiyatında 50 tabur, 23 süvari bölüğü ve 72 top
kaldı.
Cephede sis olmasına rağmen harekete devam
edildi. Hatıpazarın’dan Çokarohsa’ya (Uğurlu) çekilen düşman artçıları sıkıştırıldılar.
Sultan Murathanı’ndan Kaçalak Tepesine doğru ilerledik. Polot’un kuzeyinden
çekilen Ruslar, Horyan’da kıstırıldılar. Plastonlar, Karadere’nin batısında
Foşa’dan Pervane’ye doğru çekiliyor ve
ALTINCI
KONFERANS 357
|
artçıları takip
olunuyordu. Piştokli’nin kuzeybatısındaki Gümüşki Han ileri birliklerimiz
tarafından ele geçirildi.
Sis vardı. Kuzey cephesinin sağında
Haldizen’in (Demirkapı) doğusunda Diktaş
– Pente(Yente) gönüllü kuvvetler tarafından ele geçirildi. Mador Dağının
kuzeyinde Ağaçbaşı yaylasındaki Rus kuvvetleri, Soğuksu hanlarına çekilmeye
mecbur edildi. Horyan’ın doğusunda Gono Deresi yamaçlarında tutunmak isteyen
plastonlar, perişan bir halde uzaklaştılar. Rusların 5 nci Hudut Alayının karşı
saldırısıyla Gümüşki Handa bulunan keşif bölüğümüz, Kazıklı hanları’nın
kuzeyinde Çatalkaya’ya çekildi. Hortokop’un doğusundaki Gos- podyos manastırına
yapılan Rus taarruzu püskürtüldü.
2
nci Plaston Tugayı son ihtiyatını harcayarak Gonor’un güneyindeki
Kapontaşı’ndaki bölüğümüzü geri sürdü. Mevziye sokulan 60 nci Alay 2 nci
Taburun karşı taarruzuyla plastonlar yüzgeri edildiler. Hatıpazarı civarına
baskın yapan Ruslar ise kolayca püskürtüldü.
Kop
cephesinden gelen 60 nci Alay, Hart cephesine verildi. 9 ncu Tümen, Mescit
yaylasının doğusunda Şaphane’de toplandı. Buradan Trabzon’a yeni bir darbe
hazırlanıyordu. Rusların faaliyetleri arttı. 17 nci Türkistan Alayının
Masat’ın güneyinde Akdağ’a yaptığı baskın sonuçsuz kaldı. Ruslar, Kaledere -
Muşangas’ı devamlı bombalamaya başladılar. 15 nci ve 17 nci Plaston taburları,
drujinleri takviye ederek, Kaçalak Tepesinin güneyine yanaştılar. 11 nci
Süvari Alayını geri sürüp Sultan Murathanı’nın 6 km kuzeyine kadar yaklaştılar.
Sahil bölgesinde, Hızır Nebi Kayasını yoğun bombardımandan sonra 123 ncü Tümen
ele geçirdi. İki Rus muhribi Giresun’u bombaladı, birkaç kayığı tahrip etti.
358 BÜYÜK HARPTE ŞARK CEPHESİ HAREKÂTI
|
60 ncı Alayın, Harmankolu - Kabantaşı hattında
36 saat süren muharebenin sonunda topçu ateşi korumasında yaptığı saldırıda
bomba ve süngü hücumlarına dayanamayan 2 nci Plaston Tugayı dağılarak kaçtı. 60
ncı Alay 7 subay, 150 asker kaybetti. Rusların karşı taarruzda verdikleri
kayıplar çok daha fazlaydı. Gümüşki Hanının güneyinden Çataltepe’ye karşı, Rus
5 nci Hudut Alayının giriştiği dört taarruz da püskürtüldü. Masat cephesinde
ise Akdağ’da bulunan 17 nci Türkistan Alayının, Sarıgöl taburumuza karşı
yaptığı taarruz kırıldı. Ruslar ışıldakla, Kaledere Tepesini aydınlatarak
tahkimat yapılmasını engelliyorlardı. Haldizen’in doğusunda Baliköy’e
düzenlenen baskınla, drujinler buradan kaçırtıldılar. Böylece, Baliköy -
Karaabdal arasındaki kuzey cephesi 110 km olmuştu. Bu geniş cephenin her
tarafında zayıf olan Ruslar, özellikle Karadere yönünde tamamen bozguna
uğramışlardı. Rus cephesi yarılmıştı. Solaklı Deresinde Of istikametinde,
drujinler, yaban domuzlarını gönüllüler geliyor sanıyor ve geceleri paniğe
kapılıp kaçıyorlardı. Şaphanede toplanan 9 ncu Tümen, başarılı bir saldırıyla
Trabzon’a girebilirdi. Ruslar bu tehlikeyi görerek, 1 nci Kars Alayını hızla
Trabzon’a sevk ettiler. Oranın savunmasını tek başına General Schawertz’e bırakarak müstahkem bir mevki yapmaya başladılar.
Sultan Murat Hanının kuzeyine yanaşan
plastonlar ve drujinler, bizim 4 ncü Alayın topçu ateşi korumasında yaptığı
süngü hücumuyla dağıtıldılar. Kaçalak Tepesine kadar takip edildiler. Bu tepeye
çıkan ileri birliklerimiz, denizi görünceye kadar ilerlediler. Of sahiline iki
saatlik bir mesafe kalmıştı. Ruslar, Of’ta paniğe kapılmışlardı. Rus genel
karargâhı bile kaygılanmış, bizzat Çar tarafından karşı saldırı emri
verilmişti. Sahilde, İskefiye ve Kulkandoz’da çarpışmalar kesilmedi. Santa’ya
yanaşan Rus birlikleri uzaklaştırıldılar. Ruslar, Of tarafına kaçarken,
Müslüman köylüler…….”
23
Haziran 1916’da Sultanmurat Hanlarında şehit düşen askerlerimize Allah’tan
rahmet diliyorum. Hayatlarının baharında, yılın en uzun günlerinde, yemyeşil
yaylalar ve çiçekler içinde bu vatanı korumak için canlarını vermişlerdir.
ÇAYKARA’DA RUS
İŞGALİNDEN BİR KESİT
Rus
Birlikleri Çaykara-Eğridere Mahallesi Toko (Tok) Kabanında karargâh kurmuşlar. Temmuz
aynın ortalarına gelinmiş. Tarlalarda mısırlar boy atmış. Gönüllüler yer yer
Rus müfrezelerine pusu kurmakta, saldırmakta ve çatışmalar çıkmaktadır.
Eğridere
Mahallesinden olan ve Halen İstanbul’da ikamet eden iş adamı 1945 doğumlu Kemal Yaşar Anlatıyor:
“Babamın
babası Hacı Mustafa’nın işgal sırasındaki hikâyesini 1954 yılında vefat eden Babaannem
Fatma Yaşar’dan çocukluğumda sık sık dinlemiştim”.
(Hacı Mustafa Yaşar (o zamanlar aile
nüfusta Hacımehmetler olarak geçer) Eğridere Köyü, Cami Mahallesindeki evinde
yaşamaktadır. Kendisi âlimdir ve bir odada raflar dolusu kitapları ile
öğrenciler yetiştirmektedir. Rusça ve Farsça bilmektedir. İşgal sırasında göç
etmemiş ve evinde kalmıştı. Korkudan evin ahırda yemek yapılır, değirmene
gidilemezmiş. Geceleri etraftaki evlerin kadınları ve çocukları Mustafa
Hoca’nın evine sığınır ve ahırda gizlice mısır ekmeği pişirirlermiş. Bölge
dışına çıkamayan mahallelilerin hemen hemen hepsi oradaymış. Bu ekmeklerden ve
hazırladıkları yemeklerden etraftaki gönüllü savaşçılara da gizlice verirlermiş.)
“Bir
gün 3 Rus askeri ve bir rütbeli evimize (Mustafa’nın evine) geldiler:
Mustafa’ya
“- Asker sevkiyatımız var. Etrafta bir çete var mı ?”diye sormuşlar.
Mustafa
“- Çete yok” demiş.
“Daha
sonra Rus Karargâhından çıkıp yukarıya doğru hareket eden 100 kişilik bir Rus
birliğine Çaykaralar’ın evinin aşağısındaki yarda 3 milis pusu kurmuş ve birliği
çapraz ateşine tutmuş. Çıkan çatışmada Ruslar çok zayiat vermişler. Yaralıları
toplamışlar. Bir gönüllü de şehit düşmüş. Mahalleliler o şehidi Eğrilere Merkez
Caminin yanındaki mezarlığa defnetmişler.
Ruslar bu işi soruşturmaya başlamışlar ve birisi
bu milisleri Hacı Mustafa Hoca’nın koruduğunu ve beslediğini gammazlamış.
Aradan
10-20 gün geçmiş. Ruslar Hacı Mustafa’yı gelip evden almışlar. Sarıklı Mustafa
Hoca evden ayrılırken babaanneme “Belki ben gelemem” demiş.
3
Rus askeri Mustafa’yı evden yaklaşık 2 kilometre uzakta, orman içindeki Galinos
Değirmenlerine götürmüşler. Orada ensesine bıçağı dayamışlar. Kesmeye başlamışlar.
O sırada Mustafa “Beni bırakın” diye yalvarıyormuş. İki tanesi “Onu bırakalım” diyormuş,
üçüncü kabul etmiyormuş. Bir tanesi “Bize birer saat verirsen seni bırakırız”,
demiş. Mustafa bu şartı kabul etmiş.
Mustafa istenen saatler için söz verince onu bırakmışlar. Mustafa ensesindeki yarayı
sarığıyla bağlayıp kanamayı durdurmaya çalışarak eve doğru yürümüş. Eve yaklaşırken evdeki kadınlar Mustafa Hocayı
görmüş yüzünün rengi ile beyaz gömleğinin renginin aynı olduğuna şaşırmışlar.
Ve Mustafa geride 5 yetim bırakarak 40 güne kalmadan ölmüş”.
SONUÇ
Burada
Birinci Dünya Harbinde Doğu Anadolu’da, Kafkasya’da ve Doğu Karadeniz’de Rus
işgali dolayısıyla yaşananlardan küçük bir dilim verilmiştir. Gerçekte 1. Dünya
Harbinde Şark Cephesinde yüz binlerce askerimiz şehit düşmüş ve yüz binlerce sivil
bulundukları topraklardan göç etmek zorunda kalmıştı. Göç edenler yollarda
açlık, susuzluk ve bulaşıcı hastalıklardan, hatta eşkıyalardan kırılmıştı. Ölenlerin
hepsine rahmet diliyoruz. Göçtükleri yerlerde malsız mülksüz, evsiz barksız
olan bu insanlar sefil olmuşlardı. İşgal altındaki topraklarda kalanlar ise düşman
askerinin süngüsü altında çeşitli hakaret, zulüm ve işkencelere maruz
kalmışlardı. Bu toprakların düşman istilasından korunmasını ve bir daha işgal görmemesini
niyaz edelim.
Birinci
Dünya Harbinde Doğu Cephesinde yaşanan olayların çoğu insanlar tarafından
bilinmiyor ve bilinenler de yazılmıyor. Birinci Dünya Harbinde Ağrı, Ardahan,
Artvin, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzurum, Gümüşhane, Hakkâri, Iğdır,
Kars, Muş, Rize Trabzon ve Van vilayetleri Rus – Ermeni kuvvetleri tarafından
temelli yerleşmek niyetiyle işgal edilmişti. Bu olayların insanların hafızalarında
yaşatılabilmesi için pek çok yazı, kitap yazılmalı ve film hazırlanmalıdır.